ŞİDDETE BAĞLI PSİKİYATRİK SORUNLAR VE ERGOTERAPİ

ERG. HATİCE ÇELİK

Türkiye’de kadına yönelik aile içi şiddet araştırmasına göre, ülke genelindeki kadınların %39’u fiziksel ve cinsel şiddeti yaşarken, %42’si iki şiddetten en az birini yaşadığını belirtmektedir.

Şiddet nedenleri içinde kişilerin demografik ve kişilik özelliklerini, çocukluk çağında ki istismarı, alkol ve madde bağımlılığını, mağduru suçlama psikolojini, namus kültürünü, boşanmaya yönelik davranışları ve sosyal destek eksikliğini saymak mümkündür.

Fiziksel Şiddet

Fiziksel şiddet için en önemli konulardan biri fiziksel şiddet döngüsüdür. İlişkilerde şiddet, sürekli ya da aynı düzeyde uygulanmayabilir. İlişki peş peşe iyi ya da kötü dönemler içeriyor olabilir. Diğer bir deyişle, şiddet genel olarak bir döngü halinde meydana gelir.  Bu nedenle, birey şiddet sonrasında kendine gereken önlemleri alamaz ve harekete geçmekte zorlanır. Şiddete maruz kalan bireyler için şiddetin tekrarlanacağını bilmek, erken önlem almak için oldukça önemlidir.

Cinsel Şiddet

Cinsel şiddette dikkat edilmesi gereken konulardan biri toplumda doğru bilinen şiddete maruz kalan bireye baskı oluşturan yanlış algılardır.

Yanlışlar Doğrusu 
Cinsel şiddet abartılmaktadır, çoğu aslında zararsız flörtleşmedir.İstenmeyen her türlü cinsel girişim kişi için yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
Cinsel şiddete uğrayanlar giyim ve davranış şekilleri ile karşısındakini kışkırtmıştı.Cinsel şiddet maruz kalan kişinin sebep olabileceği bir olay değildir.
Şiddeti umursamaz görünmek, tepki vermemek sonlanmasını sağlar.Araştırmalar göstermektedir ki, böyle bir davranışı umursamıyor gözükmek yeterli değildir, taciz eden kişi kendi kendine davranışını sonlandırmayacaktır.

Kadına yönelik şiddetin psikolojik etkileri ve neden olabileceği psikiyatrik rahatsızlıklar:

Kadına yönelik şiddet; kesi, kırık, iç organ yaralanmaları, organ kayıpları, kalıcı sakatlıklara, istenmeyen gebeliklere, HIV dahil cinsel yolla bulaşan hastalıklara, düşüklere neden olabildiği gibi şiddete maruz kalan kişilerde suçluluk, yalnızlık, korku, çaresizlik, kendine güvensizlik,  gerginlik ve huzursuzluk gibi duygulanımları oluştururken; akut stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete bozuklukları, alkol madde bağımlılığı ve depresyon gibi bir çok psikiyatrik rahatsızlığın görülmesine neden olmaktadır. Kadın psikiyatri hastalarının %50’sinde şiddete maruz kalma öyküsü varken kadınlardaki intihar girişimlerinin % 25’inde dayak öyküsü görülmektedir. 

Kadına yönelik şiddetin yüksek oranda fizyolojik ve psikolojik sorunlara yol açıyor oluşu, kadınların iş bulma ve çalıştıkları işi sürdürebilme, günlük yaşam ve serbest zaman aktiviteleri, toplumsal katılım ve toplumda ki rollerini sürdürme üzerinde dolaylı yoldan olumsuz etkide bulunabilmektedir. Kadına yönelik şiddeti önleme ve şiddet sonrası dönemde ki interdisipliner çalışmalarda ergoterapi devreye girmektedir.

Ergoterapi Müdehaleleri ve Ergoterapistin Rolü

Şiddet gören kadınların benlik saygı düzeylerini incelemek amacıyla yapılan çalışmalarda, şiddet gören kadınların görmeyen kadınlara göre daha düşük benlik saygısına sahip olduğu gözlemlenmiştir .Şiddet gören kadınların düşük benlik saygısına sahip olmasının ise kadınların aktiviteleri üzerine negatif yönde etkili olabileceği bilinmektedir. Ergoterapistler ise bu bireylerin aktivitelerini rollerini ve toplumsal katılımlarını devam ettirebilmeleri için müdehaleler uygular bu müdehalelerden bazıları şunlardır : 

Temel günlük yaşam aktiviteleri, yardımcı günlük yaşam aktiviteleri, dinlenme ve uyku, eğitim, iş, oyun, serbest zaman aktivitelerini düzenlemek ve sosyal katılım becerilerini geliştirmek.

Diğer sağlık uzmanları ve kurumlarla ile işbirliği içinde çalışmak. (Mor Çatı, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kadın Meclisleri bunlardan bazılarıdır)

Şiddet mağdurları ve aileleriyle; hastaneler, rehabilitasyon merkezleri, ruh sağlığı merkezleri, konukevleri gibi ortamlarda doğrudan veya dolaylı olarak çalışmak.

Bağımsız yaşama becerilerini geliştirmek, çevresel adaptasyonları sağlamak, yeni rollerin araştırılması ve eğitimi, meslek öncesi veya mesleki müdehalelerde bulunmak.

Bireylerin şiddete bağlı yaşadığı fiziksel engellerde terapi sağlamak bu konuda şiddet mağduru bireyleri ve ailelerini eğitmek. 

Bütüncül ve kişi merkezli değerlendirme yöntemleriyle bireyin durumunu belirlemek, tedavisi için farklı uzmanlarla çalışmak ve personele bu konuda eğitim vermektir.

Sonuç olarak ergoterapistler müdehaleler aracılığıyla mağdurların sağlıklarını, refahlarını ve memnuniyetlerini olumlu yönde etkileyecek faaliyetlere katılmalarına yardımcı olacak aktiviteleri yapmalarını sağlarlar.

Bir Cevap Yazın