MEME KANSERİ VE ERGOTERAPİ

ERG. MELİKE AYDIN

Meme kanseri, Türkiye’de ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan kanser türüdür. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı yıllık sağlık istatistikleri 2016 yılı verilerine göre kadınlarda en sık görülen 10 kanser türünün başında meme kanseri gelmektedir (yüz binde 45,6) ve %24,8 oranında görülmektedir.  Günümüzde kanserin erken saptanması ve gelişen tedavi yöntemleri ile kanser süreci daha iyi bir şekilde yönetilebilmektedir.

Meme kanserine sebep olan birçok risk faktörü bulunmaktadır. Bu faktörlerden bir kısmı genetik durum, ailede meme kanseri öyküsünün bulunması, hormonal durumlar gibi değiştirilemez durumlardan oluşurken bir kısmı ise yaşam tarzımızla ilgili olup dikkat edebileceğimiz durumlardır. Alkol tüketimi, sigara kullanımı, fiziksel aktivite seviyesi, sosyo-ekonomik düzey, bazı doğum kontrol yöntemleri,  doğurganlığın özellikleri gibi durumlar meme kanseri gelişimini etkilemektedir.

Erken tanı, meme kanseri sürecinin yönetilmesinde ve kansere yakalanan kişilerin yaşam süresi ve kalitesinin artırılmasında oldukça önemlidir. Erken tanının sağlanması için hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce etkinliği kanıtlanmış yöntemler kullanılarak taramalar yapılmaktadır. 

Meme kanseri tarama yöntemleri kadınlarda yaşa göre değişmekle birlikte hem fiziksel meme muayenesini hem de mamografik görüntülemeyi içerir. Ayda bir olacak şekilde belirlenen yöntemler ile kendi kendine meme muayenesi yapmak, kolay öğrenilebilen ve tek başına uygulanabilen basit bir yöntemdir.

Meme kanserine yakalanan kadınlar ağrı, yorgunluk, nörolojik, bilişsel, duyusal eksiklikler, kemoterapinin neden olduğu periferik nöropati, akciğer tutulumu nedeniyle nefes darlığı, lenfödem, ateş basması, vücut imajı problemleri, depresyon, anksiyete gibi birçok sorunla karşılaşmaktadır.

Hastalığın kadınların yaşamında işlevsel anlamda dramatik etkileri olabilir ve öz bakım, üretkenlik ve boş zaman gibi performans alanları etkilenebilir. Bu durumlar da kadınların belirli yaşam rollerini yerine getirme yeteneğini zayıflatabilir. 

Multidisipliner bakım ekibinin bir parçası olan ergoterapistler bireylerin aktivite performanslarıyla ilgili zorlukları ele alarak yaşam kalitesini en üst düzeye çıkarmak için hizmet verirler.

Meme kanserinde ergoterapi müdahaleleri:

– Ev içi durumlar, ev dışı aktiviteler, sosyal destek, rol profili, günlük yaşam aktivitelerindeki mevcut işleyiş ve kişisel hedefler hakkında görüşmeler yapılır.

– Bireyin kendi kendine bakım görevlerini, üretkenliğini, kendisi için önemli olan boş zaman aktivitelerini içeren günlük yaşam aktiviteleri değerlendirilerek problem yaşanılan alanlara yönelik müdahaleler tasarlanır.

– Yatak, sandalye, tekerlekli sandalye, araba, tuvalet, banyo transferleri değerlendirilir ve eğitim verilir.

– Bireylere günlük yaşam aktivitelerini yönetmede yardımcı olacak kişiye uygun ekipmanlar hakkında öneriler verilir.

– Bireyin ev ortamı değerlendirilerek gerekli düzenlemeler yapılır, ev ziyaretleri yapılır.

– Bası yarası riskini en aza indirmek için uygun pozisyonlama sağlanır.

– Anksiyetenin yönetilmesi için gevşeme teknikleri, nefes egzersizleri, stresle başa çıkma becerileri anlatılır.

– Bireye yorgunluğunu yönetebilmesinde yardımcı olmak için yaşam tarzı değişiklikleri ve enerji tasarrufu hakkında tavsiyeler verilir.

– Bireyin ihtiyaçları ve sosyal desteğin sağlanması ile ilgili bakım verenlerle görüşülür, bilgilendirme sağlanır.

Bireyin meme kanseri sürecini en iyi şekilde geçirmesi ve bakımın iyi bir şekilde sağlanması için tüm hizmet verenler multidisipliner ekip içerisinde en iyi müdahale yöntemlerini planlar.

Bir Cevap Yazın