ERG. HALİDE ÇALHAN
Premenstrüel sendrom; nedeni hem doktorların hem de araştırmacıların elinden kurtulmayı başaran, sık rastlanan bir şikayettir. Peki nedir bu PMS?
Temel olarak, menstrüel döngünün luteal (ovulasyon sonrası) fazında gerçekleşen ve adetin başlamasıyla kaybolması beklenen çeşitli, hoş olmayan fiziksel ve davranışsal semptomlara neden olabilen tekrarlayan bir durumdur. Her ne kadar çoğu kadın bu durumu menstrüasyona yaklaşık bir hafta kala yaşama eğiliminde olsa da, ovulasyondan sonra herhangi bir zamanda belirtiler gözlenmeye başlanabilir.
Bu belirtiler kadınların yarısından daha azında rahatsız edici, ancak dayanabilecek şiddette olurken, %5 kadın oldukça şiddetli belirtiler hisseder. Semptomlar genelde kişiye özeldir bu nedenle çizelge tutmak bu konuyu yapıcı olarak ele almanıza yardımcı olabilir. En az on kadından dokuzunun üreme yılları süresince PMS’in en azından bazı semptomlarını yaşadığı tahmin edilmektedir. Neyin sebep olduğu net bilinmediği için en iyi tedavi yönteminin ne olduğuyla ilgili de farklı teoriler bulunmaktadır.
Semptomların sınıflandırma şekli bile araştırmacılar arasında farklılık göstermektedir. Ancak genelde, Dr. Elizabeth Viet’in, ‘yedi PMS kümesi” olarak adlandırdığı sınıflandırma kullanılmaktadır. Bunlar aşağıdaki listede yer almaktadır.
PMS SEMPTOM TÜRLERİ
Duygusal: Depresyon, asabiyet, kaygı, öfke, kolay ağlamak, panik hali
Davranışsal: Cinsel istekte artış, takıntı, gerginlik, rehavet, motivasyon azlığı
Otonom: Çarpıntı, bulantı, kabızlık, sersemlik, terleme, titreme, bulanık görme, ateş basmaları
Sıvı / Elektrolit: Şişkinlik, su tutma, el ve ayaklarda şişme
Dermatolojik: Akne, saçta yağlanma, kaşıntı ve döküntü, herpes ve alerji
Bilişsel: Düşük konsantrasyon, hafıza değişiklikleri, kelimeleri hatırlamada güçlük, düşünce bulanıklığı
Ağrı: Migren, stres kaynaklı baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ve eklem ağrıları, meme ağrısı ve boyun tutulması
Bu liste Dr.Viet’in Screaming to Be Heard: Hormone Connections Women Suspect and Doctors Still Ignore (2001) adlı kitabından uyarlanmıştır.
Duygularla Başa Çıkmak
PMS dönemindeki psikolojik ve davranışsal belirtiler bazı durumlarda yakınlarımızla ilişkilerimizin bozulmasına ve günlük yaşamın kısıtlanmasına yol açabilir. Birçok kadın için PMS’in en rahatsız edici taraflarından biri her döngüde kontrolü kaybetmiş hissetmektir ki zaten bu dönemde kontrolü hormonlar ele almıştır… Bu süre zarfında duygularınızın yoğunluğunun ilişkilerinizi zayıflattığını veya zarar verdiğini düşünüyorsanız, bir doktora danışmanın yanı sıra bir terapistten de yardım alabilirsiniz. Bu şekilde sorununuzun hormon temelli olup olmadığını netleştirebilirsiniz.
PMS ve Ergoterapi
Ergoterapi, anlamlı ve amaçlı aktivitelerle, sağlığı ve refahı geliştirmeyi amaçlayan kişi merkezli bir tedavi yöntemidir.
Kadın bedeni sürekli bir değişim halindedir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi yaşanılan bu değişimler aktivitelere katılımı, rolleri yerine getirme becerilerini, üreme sağlığını ve yaşam kalitesini etkiler. Hormonel deşiklikler kadınlarda yorgunluğa neden olabilir, ruhsal durumunu olumsuz etkileyebilir ve sosyal katılımın kısıtlanmasına yol açabilir.
Ergoterapistler kadın sağlığında özellikle, birincil seviye koruma stratejilerini kullanarak kadınlarda sağlığın geliştirilmesinde önemli bir rol üstlenmektedirler. Temel amaç günlük yaşam aktivitelerinde bireyin bağımsızlığını sağlamak ve yaşam kalitesini artırmaktır.
Ergoterapistler kadınları günlük yaşamını kolaylaştırmak, performans becerilerini artırmak için stresle başa çıkma stratejileri ve gevşeme yöntemleri öğretir ayrıca ruhsal etkilenmeler için psikososyal destek sağlar;
- Bel ağrısını ve pelvik ağrıyı yönetme
- Dayanıklılığı, esnekliği ve gücü artırma
- Nefes alma teknikleri
- Kaygı ve depresyonu yönetme
- Uykuyu geliştirme ve enerji seviyelerini artırma